GMX’in V1 GLP havuzunda gerçekleşen 40 milyon dolarlık saldırı, denetlenmiş DeFi akıllı sözleşmeleri içindeki zayıflıkları gün yüzüne çıkardı ve kaldıraçlı işlem güvenliğine dair kaygıları artırdı.
Saldırgan, GLP kasasında teminatsız fazla token üretmek için mekanizmayı istismar etti ve daha önceki denetimlerde gözden kaçan önemli protokol özgü mantık hatalarını ortaya koydu.
COINOTAG kaynaklarına göre, ihlalin V1 ile sınırlı kaldığı ve GMX fonlarının kurtarılması için %10 ödül önerdiği bildirildi; bu, DeFi olaylarına müdahale sürecinin karmaşık gerçeklerini gözler önüne seriyor.
GMX’in 40 milyon dolarlık V1 GLP havuzundaki hack, denetlenmiş DeFi sözleşmelerindeki ciddi zayıflıkları ortaya çıkararak merkeziyetsiz kaldıraçlı işlem güvenliğinin geleceğine dair önemli sorular soruyor.
Denetim Sınırlamaları ve 40 Milyon Dolar GMX V1 GLP Havuz İhlali
GMX’in V1 GLP havuzunu hedefleyen son 40 milyon dolarlık saldırı, mevcut DeFi denetim uygulamalarındaki sınırlamaları gözler önüne serdi. Quantstamp ve ABDK Consulting gibi tanınmış şirketler tarafından gerçekleştirilen detaylı denetimlere rağmen, saldırgan, tespit edilemeyen zarif bir kaldıraç manipülasyonunu devreye soktu. Bu durum, denetimlerin genellikle yeniden giriş ve erişim kontrolleri gibi yaygın riskleri etkili bir şekilde belirlemesine karşın, karmaşık ve protokol özgü mantık hatalarını sıklıkla gözden kaçırdığını gösteriyor.
Saldırgan, yetersiz teminatla GLP tokenlerini yapay olarak artırarak, ardından bu tokenleri temel varlıklarla değiştirip havuzdan hızla çıkardı. İhlalin karmaşık doğası, işlemlerin kökenlerini gizlemek amacıyla Tornado Cash’in kullanımının yanı sıra Circle’ın protokolü aracılığıyla çapraz zincir transferleri yapılmasıyla daha da komplike hale geldi.
DeFi Kaldıraçlı İşlemleri ve Güvenlik Paradigmaları Üzerindeki Etkileri
GMX’in yaşadığı saldırı, merkeziyetsiz kaldıraçlı işlem platformlarının güvenliği ve sürdürülebilirliği hakkında ciddi endişeleri gündeme getiriyor. Sürekle işlem alanında güçlü bir oyuncu olarak öne çıkan GMX’in zayıflığı, akıllı sözleşme mantığına bağımlı olan benzer protokoller için sistematik riskler ortaya koyuyor. Bu olay, denetim odaklı güvenlik yaklaşımlarına duyulan güvenin sorgulanmasına yol açarak, daha dinamik ve bağlama özelleştirilmiş güvenlik değerlendirmelerine ihtiyaç olduğunu öne sürüyor.
Öte yandan, GMX’in kriz anındaki yanıtı—kaldıraç işlemlerini askıya almak ve GLP mintleme ile geri alma işlemlerine dur demek—platform bütünlüğünü koruma çabası ile kullanıcı kesintisini en az seviyeye indirme arzusu arasında hassas bir dengeyi yansıtmaktadır. Kullanıcılara fon geri dönüşü için saldırgana %10 ödül sunması, merkezi olmayan projelerin, merkezi çözümler yokken benimsemesi gereken pragmatik ama tartışmalı yaklaşımları da gözler önüne seriyor.