Bernstein, Bitcoin piyasasında yakın zamanda yeni bir yükseliş dalgası yaşanabileceğini öne sürerek, iki kritik tetikleyici faktör belirtti.
2023’ün son çeyreğinde spot Bitcoin ETF onaylarının başlaması ile beraber yaşanan boğa piyasası, Donald Trump’ın ABD başkanlık seçimlerini kazanmasıyla yeni bir ivme kazandı. Bitcoin’in fiyatı, Trump’ın kripto dostu politikaları ve ABD’yi “kripto başkenti” haline getirme vaatleri ile 109 bin dolara kadar yükseldi. Bernstein, ABD’nin ulusal Bitcoin rezervi oluşturma sürecinin bir sonraki yükseliş dalgasını tetikleyeceğini ifade etti.
ABD Bitcoin Rezervi Oluşturabilir
Bernstein analistlerine göre, Trump yönetimi altında kurulan Kripto Görev Gücü (Crypto Task Force), Ulusal Bitcoin Rezervi’ni (National Bitcoin Reserve) hayata geçirmek üzere çalışmalar yapıyor. Bu rezervin, ABD Merkez Bankası (Fed) veya Hazine Bakanlığı tarafından finanse edilebileceği belirtiliyor. Fed’in bunun için ya yeni borç çıkaracağı ya da altın rezervlerinin bir kısmını satacağı vurgulandı.
ABD hükümetinin suç operasyonlarından ele geçirdiği 20 milyar dolarlık Bitcoin’i bu rezerve dahil edebileceği ve bunun küresel anlamda bir “Bitcoin alım yarışı” başlatabileceği de öne sürüldü.
Kurumsal ve Bankacılık Yatırımları Artıyor
Bitcoin’in yeni boğa koşusunun arkasındaki diğer önemli etmen ise kurumsal ve bankacılık sektöründeki yatırımların artışıdır. Son 13F raporlarına göre, Abu Dabi’nin egemen varlık fonu Mubadala, 437 milyon dolarlık bir spot Bitcoin ETF yatırımı yaptı. Bununla birlikte Goldman Sachs, Barclays ve Paul Tudor Jones’un fonları da Bitcoin varlıklarını artırdı.
Ayrıca, MicroStrategy de 742 milyon dolarlık ek Bitcoin alarak rezervlerini 478.740 BTC’ye çıkardı. Bernstein analistleri, 2025 yılı boyunca Bitcoin ETF’lerine toplam 60 milyar dolarlık giriş olacağını öngörüyor.
Bitcoin, Altına Karşı Güçleniyor
Bernstein raporunda, Bitcoin’in 2 trilyon dolarlık piyasa değeriyle 18 trilyon dolarlık altın rezervine kıyasla hâlâ büyük bir büyüme potansiyeli taşıdığı belirtiliyor. Ayrıca, Bitcoin’in regülasyon süreçlerindeki olası gelişmeler de yatırımcıların dikkatini çekiyor. Düzenleyici otoritelerin kripto para birimlerine yönelik politikalarının netleşmesi, piyasa güvenini artırabilir ve daha fazla kurumsal katılımı teşvik edebilir. Bu durum, Bitcoin’in uzun vadeli değerinin artmasına katkıda bulunabilir.
Sonuç olarak, Bitcoin’in geleceği, yalnızca teknolojik yeniliklerle değil, aynı zamanda piyasa dinamikleri, regülasyonlar ve kurumsal stratejilerle de şekillenecektir. Yatırımcıların bu dönemci değişimleri göz önünde bulundurması ve stratejilerini buna göre ayarlaması önem taşımaktadır.