Gemini’nin kurucu ortağı Cameron Winklevoss, Sam Bankman-Fried’in üzerinde durulmayan kampanya finansmanı suçlamalarının tekrar gözden geçirilmesini talep etti.
Winklevoss, Adalet Bakanlığı’nın 100 milyon doları aşan yanlış kullanılmış fonlar ile ilgili seçim müdahalesi iddialarını dikkate almamasını eleştirdi.
Yeni ABD Başsavcısı’na, artık kapalı olan kripto borsa FTX ile ilgili halledilmemiş suçlamaların öncelikli olarak ele alınması gerektiğini vurguladı.
Cameron Winklevoss, Bankman-Fried’in kampanya finansmanı suçlamalarının araştırılmasını istiyor ve bu durumun, seçim müdahalesi ve yanlış kullandığı fonlarla bağlantılı olduğunu ifade ediyor.
Winklevoss, FTX’in İddia Edilen Seçim Müdahalesi İçin Araştırma Talep Ediyor
23 Kasım’da Winklevoss, mahkum olan Bankman-Fried ile ilgili ve henüz ele alınmamış kampanya finansmanı iddiaları hakkında duyduğu endişeleri sosyal medya platformu X üzerinden dile getirdi. Kripto girişimcisi, bu iddiaların, müşteri fonlarının kötüye kullanımıyla ilişkilendirilen daha geniş bir seçim müdahalesi öyküsünün bir parçası olduğunu vurguladı.
Adalet Bakanı Merrick Garland’ın idaresindeki Adalet Bakanlığı’nın, Bankman-Fried’in iade sürecindeki teknik sorunları öne sürerek seçim müdahalesiyle ilgili sessiz kalmasını eleştirdi.
“Merrick Garland’ın Adalet Bakanlığı’nın, yalnızca iade sorunları dolayısıyla Bankman-Fried ile ilgili kampanya finansmanı suçlamalarına yönelmemesi şaşırtıcı,” diyen Winklevoss, “Bu durum ciddi iddiaların ciddiye alınıp alınmadığına dair soru işaretleri doğuruyor; özellikle de söz konusu olan 100 milyon doları aşan müşteri fonlarının kötüye kullanımıdır.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Federal savcılar, geçtiğimiz yıl Bahama yetkililerinin engelleri nedeniyle kampanya finansmanı suçlamalarını düşürme kararı aldığını ve bunun Bankman-Fried’in iddianamesinde bu ihlalleri dahil etme kabiliyetlerini sınırladığını belirtti. Bu durum, Alameda Research’ten 300’den fazla siyasi katkıyı desteklemek amacıyla iddia edilen 100 milyon dolardan fazla fonun nasıl aktarıldığına dair büyük suçlamaların geride kalmasına yol açtı.
Bankman-Fried, bu katkıları, sahte bağışçılar ve şirket fonları aracılığıyla manipüle ederek, Washington, D.C.’deki siyasi süreçler üzerindeki etkisini artırmaya çalıştı. Özellikle, 2022 ara seçimlerinde önemli bir siyasi bağışçı olarak öne çıkmış ve kripto pazarına ve FTX’e avantaj sağlamak amacıyla siyasi bağışlarda bulunmuştur.
Mevcut FTX Hukuki Durumu ve Sonuçları
Winklevoss’un yaptığı bu çağrı, FTX ile ilgili süreçlerin adli sonuçlar doğurmaya başladığı bir dönemde gelmektedir. Caroline Ellison ve Ryan Salame, sırasıyla iki yıl ve 7,5 yıl hapis cezası alırken, Gary Wang ve Nishad Singh, federal soruşturmaya işbirliği yaparak ceza almaktan kurtuldular. Bankman-Fried ise çok sayıda dolandırıcılık suçundan 25 yıl hapis cezası çekmektedir.
Öte yandan, FTX, Ocak ayına kadar resmi bir yeniden yapılandırma stratejisini başlatmayı planladığını duyurdu. Borsa üzerindeki iflas yönetimi, alacaklılara destek sağlamak amacıyla milyarlarca doları kurtarmayı başardı ve FTX’in çöküşüne karışan diğer kuruluşlardan kaybolan varlıkları geri getirmek için çabalarını yoğunlaştırıyor.
Bu bağlamda, kripto para piyasasında güvenin yeniden tesis edilmesi için sektörün daha sıkı düzenlemelere tabi tutulması gerekliliği üzerinde duruluyor. Winklevoss’un çağrısının yanı sıra, birçok uzman ve analist, şeffaflığın artırılmasının yanı sıra, yatırımcıların korunması adına gerekli önlemlerin alınmasını vurgulamaktadır. Kripto para borsalarının ve platformlarının, kullanıcı fonlarını korumak için daha katı güvenlik standartlarına tabi tutulması, piyasanın genel sağlığı açısından kritik bir öneme sahip olabilir.
Ayrıca, FTX skandalından ders çıkarmak isteyen diğer kripto şirketleri, özellikle iç denetim süreçlerini güçlendirmeye yönelik adımlar atarak, bu tür vakaların yaşanmasını önlemek için çeşitli stratejiler geliştirmektedir. Bununla birlikte, düzenleyici otoritelerin de piyasanın dinamiklerini ve yatırıcıları korumaya yönelik politikaları geliştirmeleri bekleniyor.
Dijital varlıkların geleceği, bu süreçlerin etkinliğine ve yürütülecek olan reformların ne ölçüde başarı elde edeceğine bağlı olarak şekillenecektir.